2 Ağustos 2013 Cuma

Samimiyetin Dili Yoktur, O Gözlerden Anlaşılır.

Sanırım uzun süredir derinlemesine düşündüğüm derinlerdeki samimiyetle alakalı bir yazı yazma vaktinin geldiğidir. Her zamanki düsturumu bozmuyor, tüm insanlığa selam gönderiyor ve dünyayı insanlığa davet ediyorum. Derinler ve nedenlerle alakalı kısa bir 7’likle başlamak istiyorum.
Derinler ve Nedenler
Derin Derin Düşündürüyor Beni Derinler Dediklerin
Nedeni Nedir Derinler Dediklerin
Derinlerdedir Hissiyat Dediklerin
Nedenlerindir Derindeki Senlerin
Derim Derinlerindir Nedenlerim
Bilenlerim Der Nedenlerindir Derinlerin
Bilmezler Ki Derinlerdir Benden İçerü Benlerim.
            Derinler ve nedenlerle başladık amaç sadece düşünmeye sevk etmek hadi hayırlısı. Böyle bir başlangıç yapmama neden olan hissiyat samimiyetin yerinin derinlerde olması ve samimiyetin kelime anlamının da içtenlik olmasıdır. Yani samimiyet yerini derinlerde alıyor. Ne oluyor da bana samimiyetle alakalı bir yazı yazıyorum. Günümüz dünyasında herkes bir şeyler söylüyor, bir şeyler yazıyor, bir şeyler gösteriyor,  bunların hangisine inanacağız sorusu beni samimiyete götürdü ve paylaşmak istedim. Bu kadar bilgi içerisinde seçimi nasıl yapmamız gerekecek diye bana sorarsanız da üniversite klişelerinden bir cümleyle cevaplarım; samimiyete can feda samimi olmayana elveda derim. Samimiyeti ne kadar tercih edersek  o kadar doğru insanla beraber oluruz ve bir o kadar da doğru karar vermiş oluruz. Doğru insan ve doğru karar mutlu bir hayat anlamına da gelir.
            Bu hayatta her insana değer vermeli fakat her insanın samimi olduğunu düşünmemeliyiz. Arkadaşlıklardan konuya girmek istiyorum hepimizin arkadaşları vardır haliyle.  Örneğin üniversite arkadaşlıkları üniversitede yüzlerce öğrenci ile karşılaşıyor ve onlarcasıyla arkadaş oluyorsun bazılarıyla da dost oluyorsun burada bir sorun ve samimiyetsizlik yok fakat okul bittikten sonra kimin gerçek arkadaş olduğu gün yüzüne çıkıyor. Samimi dediğimiz insanlar birbirinin halini hatırını sormaya devam ederken diğer guruba giren arkadaşlara ise ben tren vagonu diyorum sadece taşımacılık işlemi görmüş gideceği yere kadar trene eşlik etmiş yani iktisadi mantıkla, arkadaş piyasasında kendi kar maksimizasyonunu gerçekleştirmiştir. Ben bu insanlara söyleyecek söz bulamıyorum sizler eminim bulursunuz. Yada Vay anam bir garip olmuş el alem! Mi desek?
            Neyse samimiyetsizlikler bizden uzak olsun bir tanesi diyor ki açlıktan ölüyorsan, dost sana kapısını açıyor, seni sofraya götürüyor, senin için süt tasını dolduruyor, ekmeği bölüyorsa, içtiğin şey gülümsemedir. Ne güzel de tarif etmiş samimiyeti, günümüzde bu çok önemli bir kavram, sadece arkadaşlıkta değil; siyasette, iş yerinde, evinde, sosyal medyada her yerde samimiyeti aramalı ve hayatımızda konumlandırmalıyız, gülümseme içmeli ve gülümsemeyi içirmeliyiz ki insan olmanın mutluluğunu içimizde hissedebilelim.Samimiyet gönül işi midir acaba ? Gönül işi ise eğer;
Gönül nedir bilene, gönül veresim gelir.
Gönülden bilmeyene sersem diyesim gelir.
2’lik açıkladı yeterince. Dürüstlüğü kanıtlamanın en iyi yollarından biri de, o sırada yanımızda olmayan kişilere sadakat göstermektir. Soruyorum sizlere acaba, neden, mesafeler midir araya samimiyetsizliği sokan yoksa samimiyetsizlik midir araya mesafeleri koyan. Evet, bu soruda dürüstçe cevap vermeli sadakat göstermeliyiz. Bu soruda cefa yüzünden vefayı terk etmemeliyiz.
            Bu samimiyet konusunda hoşgörüde çok önemli hoşgörüye de bir tanımla getirmek gerekir burada, zannedersem sigara tiryakileri örnek gösterilebilir çünkü şu ana kadar tiryakilerden sigara içen içmeyeni şikâyet etmemiştir. Yani diyorum ki arkadaşlar mesele sigara içirtmek değil hala anlamadın mı?
            Olayı samimiyet ekseninde arkadaşlığa bağlamak, arkadaşlığın önemine ve arkadaşlığını ispat edene kadar kimsenin gerçek arkadaş olamayacağına ve arkadaş olabilmek için emek harcamak gerektiğine vurgu yapmak istedim. Arkadaşlık bağının da; dua ederken, ağlarken ve hayal ederken, gözlerimizi kapamamızın sebebi gibi, en güzel şeylerin gözle değil kalple hissedilmesidir. Ve o kalpteki samimiyetin gözlere yansımasıdır arkadaşlık. O yüzdendir ki samimiyet dilsizdir o gözlerden anlaşılır.
            Belki de bizim önemsiz gördüğümüz ya da göremediğimiz değerler, bir insanın veya bir ülkenin kurtuluşu olacaktır. Unutmayalım ki biz insanız ve insan nadir değil, insanlık nadirdir. Son sözüm kutsal insanlara selam olsun.  Saygıyla.
Not: Verdiğini hatırlamayan ve aldığını unutmayan kutsal insandır.
Dünya İnsanlık Toplumu Adayı.

           



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder